27-Nisan-2021 | Kalay Hukuk
01.07.2012 tarihinden sonra tanzim edilen ibranamelerde TBK 420. maddesinde belirlenen şartlar (İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az 1 aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi ve ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. ) bulunmalıdır. Tarih içermeyen ibraname geçersizdir. İbranamenin irade fesadıyla imzalandığı iddiası ileri sürülebilir. Bu iddia bir yıllık hak düşümü süresi içinde ileri sürülebilir. Ancak işe girerken alınan matbu ibranamelerde bir yıllık hak düşümü süresi işlemez. Varlığı tartışmalı veya şüpheli olan alacakların ibra yoluyla sona erdirilmesi mümkün değildir. Savunma ve işyeri kayıtlarıyla çelişen ibra belgeleri geçersizdir. İbranamede yer almayan işçilik alacağının sona erdiğinden söz edilemez. Bir ibranamede bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken bazı alacaklar bakımından geçersiz sayılabilir. (Y. 7. HD. E.2016/11212 K.2016/7740 T.31.03.2016)
İbraname savunması, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olmakla yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. (Yargıtay HGK. 27.1.2010 gün 2009/9-586 E, 2010/31 K.)
İbranamedeki irade fesadı hallerinin, 818 sayılı Borçlar Kanununun 31 inci maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içinde ileri sürülmesi gerekir. Ancak, işe girerken alınan matbu nitelikteki ibranameler bakımından iş ilişkisinin devam ettiği süre içinde bir yıllık süre işlemez. İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir. Miktar içeren ibra sözleşmelerinde ise, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde, Dairemizin kökleşmiş içtihatlarında ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmaz. Miktar içermeyen ibra sözleşmelerinde ise, geçerlilik sorunu titizlikle ele alınmalıdır. İrade fesadı denetimi yapılmalı ve somut olayın özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır.